Bilim Kurulu üyesi açıkladı! Virüse karşı bu iller daha şanslı!
Koronavirüs (corona virüsü) Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, virüse karşı sıcak illerin daha talihli bulunduğunu belirterek, “26 derecede ve nemli ortamda virüsün yaşamadığı, kırılacağı ya da aktivitesinin azalacağı gibi bir beklenti var. Hep eş güdümlü yaşayıp göreceğiz. Adana’da virüs daha tez kırılabilir” dedi.
Korona virüsü Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, yeni tip corona virüsü (Covid-19) ile ilgili mühim açıklamalarda bulundu.
“Sigara içenler daha çok etkilendi”
Önceki senelerde dünya geneli yaşanan ‘Sars’ ve ‘Mers’ virüslerine göre corona virüsünün daha süratli yayıldığına ilgi çeken Taşova, mutasyona uğramış virüsün sigara içen, süreğen rahatsızlığı tespit edilen ve ihtiyar olan şahıslara daha çok zarar verdiğini söyledi.
Bilim Kurulu üyesi Açıkladı: Korona virüse karşı bu iller daha şanslı
Vücudun bağışıklık düzeneğinin virüsü tanımadığını bu amaçla hastalığın süratle yayıldığını dile getiren Taşova, şunları söyledi:
Sigara içenler, ekstra diğer bir hastalığı olanlar daha çok etkilendi. Hipertansiyon daha daha eskiden bu tarz bir hastalıkta risk etkeni olarak alınmıyordu ama bu hastalık ile eş güdümlü mühim bir risk etkeni olarak anılmaya başlandı.
Şeker hastalığı da gene aynı şekilde o biraz daha risk etkeniydü önceki hastalıklarda ama bu hastalıkta riski üst civarlara çıktı. Sigara içenler bilhassa bu tür oldu.
“İnsanlar eldivenle dolaşıyor bunu son derece hatalı buluyorum”
Bilim Kurulu üyesi Açıkladı: Korona virüse karşı bu iller daha şanslı
Vatandaşların maske takmasının doğru bulunduğunu fakat eldiven tüketiminde hatalılar yapıldığını altını çizen Prof. Dr. Yeşim Taşova, daha sonra şu ifadeleri kaydetti:
Korunma önlemlerinde 2 esas korunma yolu ön plana çıktı. Birincisi sosyal uzaklığı güvenliğini sağlamak diğeriyse sık sık el yıkamak. Hasta insanların maske takması gerekiyor.
Özellikle risk etkeni olan bireylerin maske takmasını önerebiliriz. Ortalıkla insanlar eldivenle dolaşıyor bunu son derece hatalı buluyorum.
Eldiven ile insanlar kendisini koruduğunu sanıyor ama kendisini de korumuyor her yere dokunup el hijyenini ihmal ediyor. Eliniz ney ise eldivende o oluyor.
Her yere dokunup sonra maskesini ya da saçını düzeltiyor. O yüzden eldiven yerine el hijyeninin uygulanması son derece mühim.
Doktorların virüsten nasıl korunduğunu da izah eden bilim kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, “Bulaşıcılığı çok yüksek bir virüs bulunduğu amacıyla en küçük korunma önlemlerindeki aksama bulaşmaya namacıyla oluyor. Bizler de sosyal mesafemizi koruyoruz, toplantılarımızı yapmayıp görünümlü konuşuyoruz, hastamızın yanına girerken tam donanımlı giriyoruz. Materyal alırken N-95 tarzı maske takıyoruz” dedi.
“Sıcak illerde virüs daha tez kırılabilir”
Bilim Kurulu üyesi Açıkladı: Korona virüse karşı bu iller daha şanslı
Türkiye’nin en sıcak illerinden birisi olan Adana’da kavurucu sıcakların gelmesi ile eş güdümlü virüsün yayılma etkisinin azabileceğini kaydeden Taşova sözlerini şu şekilde sürdürdü:
26 derecede ve nemli ortamda virüsün yaşamadığı, kırılacağı ya da aktivitesinin azalacağı gibi bir beklentide var. Hep eş güdümlü yaşayıp göreceğiz.
Bu yeni bir hastalık. Günler geçtikçe bilgilerimiz çoğalıyor. Ama şimdi ilk bilgiler buraya doğru gidiyor gibi. Belki Adana’da virüs daha tez kırılabilir. İnşallah öyle olur.
“Sokağa çıkma ksıtlanmalı”
Korona virüsü namacıylaiyle sokağa çıkma yasağı gelmesinin daha doğru olma ihtimalini bildiren Prof. Dr. Taşova şunları kaydetti:
Bilim kurulu bilimsel bilgilere dayanarak tavsiye niteliğinde kararlar verir. Uygulayıcılar devlettir. Biz tüm önerilerimizde bulunduğu gibi bilgileri aktarıyoruz. Biz bile vakaları bakan bey açıklarken sizlerle aynı anda öğreniyoruz.
Sokağa çıkma yasağı gibi kararlar devletin kararlarıdır. Kendi aşamaya söylemek gerek görülürse bizim gibi iç içe yaşam sürdüren toplumlar amacıyla birtakım yerlerde sokağa çıkmanın kısıtlanmasının lüzumlu bulunduğunu düşünüyorum.
İtalya’ya bizim yapımıza çok benziyor. Biz ihtiyarlarımız ile yaşıyoruz. Yaşça büyük olan ve diğer bireylerin bu süreci öneme almamız gerekiyor.
Atlatılması gereken bir proses var ve bu sürede de yayılımı en aza indirgeyerek bilhassa riskli gruplara bunun bulaşmasını engellemek istiyoruz.”
Gençlere Uyarı
Gençlerin de korona virüsüne karşı ilgi etmesi lüzumluliğini zatürre olanların bulunduğunu bildiren Prof. Dr. Taşova, “Gençler hafif geçiriyor deniyor ama ağır geçirenlerde olabiliyor.
Zatürre olan gençlerimiz var. Zatürreye bağlı olarak fibrozis diye tanımladığımız akciğerde kalıcı hasar olup olmadığına da bakmamız gerekiyor. İleride bunun tesirlerini göreceğiz” ikazında bulundu.
“Çok virüs yükü olunca ne oluyor bilmiyoruz”
30 yaşında olup sigara içen ya da 50 yaşında süreğen rahatsızlığı olanların daha çok risk etkeni taşıdığını bildiren Prof. Dr. Taşova sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Gençlerde bilhassa altta yatan hastalığı varsa ya da 30 yaşında sigara içiciyse ya da 50 yaşında diyabet, hiper tansiyon gibi rahatsızlıkları var ise şunlar riskli grup.
Çin ve İtalya’daki bilgilerde gözler önüne serdi ihtiyar ya da altta yatan hastalığı tespit edilenlar sıkıntılı. Esas olan bu. Yaşça büyük olanlarda 2 ya da daha çok hastalığı olanlar var.
Bunlar tam bir risk etkeni olarak görülüyor. Gençlerin de ilgi etmesi gerekiyor. Bir de çok virüs yükü olunca ne oluyor bilmiyoruz. Bunlar daha sonra çıkacak. Herkes amacıyla mühim bu hastalık.
Öte yandan, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, çocuklarda da birtakım virüs vak’alarının bulunduğuna ilgi çekerek, her yaş grubu amacıyla de çok ilgili olunması lüzumluliğinin altını çizdi.
Kaynak:gonuldostlar.net
Koronavirüs (corona virüsü) Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, virüse karşı sıcak illerin daha talihli bulunduğunu belirterek, “26 derecede ve nemli ortamda virüsün yaşamadığı, kırılacağı ya da aktivitesinin azalacağı gibi bir beklenti var. Hep eş güdümlü yaşayıp göreceğiz. Adana’da virüs daha tez kırılabilir” dedi.
Korona virüsü Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, yeni tip corona virüsü (Covid-19) ile ilgili mühim açıklamalarda bulundu.
“Sigara içenler daha çok etkilendi”
Önceki senelerde dünya geneli yaşanan ‘Sars’ ve ‘Mers’ virüslerine göre corona virüsünün daha süratli yayıldığına ilgi çeken Taşova, mutasyona uğramış virüsün sigara içen, süreğen rahatsızlığı tespit edilen ve ihtiyar olan şahıslara daha çok zarar verdiğini söyledi.
Sponsorlu Bağlantılar
Bilim Kurulu üyesi Açıkladı: Korona virüse karşı bu iller daha şanslı
Vücudun bağışıklık düzeneğinin virüsü tanımadığını bu amaçla hastalığın süratle yayıldığını dile getiren Taşova, şunları söyledi:
Sigara içenler, ekstra diğer bir hastalığı olanlar daha çok etkilendi. Hipertansiyon daha daha eskiden bu tarz bir hastalıkta risk etkeni olarak alınmıyordu ama bu hastalık ile eş güdümlü mühim bir risk etkeni olarak anılmaya başlandı.
Şeker hastalığı da gene aynı şekilde o biraz daha risk etkeniydü önceki hastalıklarda ama bu hastalıkta riski üst civarlara çıktı. Sigara içenler bilhassa bu tür oldu.
“İnsanlar eldivenle dolaşıyor bunu son derece hatalı buluyorum”
Bilim Kurulu üyesi Açıkladı: Korona virüse karşı bu iller daha şanslı
Vatandaşların maske takmasının doğru bulunduğunu fakat eldiven tüketiminde hatalılar yapıldığını altını çizen Prof. Dr. Yeşim Taşova, daha sonra şu ifadeleri kaydetti:
Korunma önlemlerinde 2 esas korunma yolu ön plana çıktı. Birincisi sosyal uzaklığı güvenliğini sağlamak diğeriyse sık sık el yıkamak. Hasta insanların maske takması gerekiyor.
Özellikle risk etkeni olan bireylerin maske takmasını önerebiliriz. Ortalıkla insanlar eldivenle dolaşıyor bunu son derece hatalı buluyorum.
Eldiven ile insanlar kendisini koruduğunu sanıyor ama kendisini de korumuyor her yere dokunup el hijyenini ihmal ediyor. Eliniz ney ise eldivende o oluyor.
Her yere dokunup sonra maskesini ya da saçını düzeltiyor. O yüzden eldiven yerine el hijyeninin uygulanması son derece mühim.
Doktorların virüsten nasıl korunduğunu da izah eden bilim kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, “Bulaşıcılığı çok yüksek bir virüs bulunduğu amacıyla en küçük korunma önlemlerindeki aksama bulaşmaya namacıyla oluyor. Bizler de sosyal mesafemizi koruyoruz, toplantılarımızı yapmayıp görünümlü konuşuyoruz, hastamızın yanına girerken tam donanımlı giriyoruz. Materyal alırken N-95 tarzı maske takıyoruz” dedi.
“Sıcak illerde virüs daha tez kırılabilir”
Bilim Kurulu üyesi Açıkladı: Korona virüse karşı bu iller daha şanslı
Türkiye’nin en sıcak illerinden birisi olan Adana’da kavurucu sıcakların gelmesi ile eş güdümlü virüsün yayılma etkisinin azabileceğini kaydeden Taşova sözlerini şu şekilde sürdürdü:
26 derecede ve nemli ortamda virüsün yaşamadığı, kırılacağı ya da aktivitesinin azalacağı gibi bir beklentide var. Hep eş güdümlü yaşayıp göreceğiz.
Bu yeni bir hastalık. Günler geçtikçe bilgilerimiz çoğalıyor. Ama şimdi ilk bilgiler buraya doğru gidiyor gibi. Belki Adana’da virüs daha tez kırılabilir. İnşallah öyle olur.
“Sokağa çıkma ksıtlanmalı”
Korona virüsü namacıylaiyle sokağa çıkma yasağı gelmesinin daha doğru olma ihtimalini bildiren Prof. Dr. Taşova şunları kaydetti:
Bilim kurulu bilimsel bilgilere dayanarak tavsiye niteliğinde kararlar verir. Uygulayıcılar devlettir. Biz tüm önerilerimizde bulunduğu gibi bilgileri aktarıyoruz. Biz bile vakaları bakan bey açıklarken sizlerle aynı anda öğreniyoruz.
Sokağa çıkma yasağı gibi kararlar devletin kararlarıdır. Kendi aşamaya söylemek gerek görülürse bizim gibi iç içe yaşam sürdüren toplumlar amacıyla birtakım yerlerde sokağa çıkmanın kısıtlanmasının lüzumlu bulunduğunu düşünüyorum.
İtalya’ya bizim yapımıza çok benziyor. Biz ihtiyarlarımız ile yaşıyoruz. Yaşça büyük olan ve diğer bireylerin bu süreci öneme almamız gerekiyor.
Atlatılması gereken bir proses var ve bu sürede de yayılımı en aza indirgeyerek bilhassa riskli gruplara bunun bulaşmasını engellemek istiyoruz.”
Gençlere Uyarı
Gençlerin de korona virüsüne karşı ilgi etmesi lüzumluliğini zatürre olanların bulunduğunu bildiren Prof. Dr. Taşova, “Gençler hafif geçiriyor deniyor ama ağır geçirenlerde olabiliyor.
Zatürre olan gençlerimiz var. Zatürreye bağlı olarak fibrozis diye tanımladığımız akciğerde kalıcı hasar olup olmadığına da bakmamız gerekiyor. İleride bunun tesirlerini göreceğiz” ikazında bulundu.
“Çok virüs yükü olunca ne oluyor bilmiyoruz”
30 yaşında olup sigara içen ya da 50 yaşında süreğen rahatsızlığı olanların daha çok risk etkeni taşıdığını bildiren Prof. Dr. Taşova sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Gençlerde bilhassa altta yatan hastalığı varsa ya da 30 yaşında sigara içiciyse ya da 50 yaşında diyabet, hiper tansiyon gibi rahatsızlıkları var ise şunlar riskli grup.
Çin ve İtalya’daki bilgilerde gözler önüne serdi ihtiyar ya da altta yatan hastalığı tespit edilenlar sıkıntılı. Esas olan bu. Yaşça büyük olanlarda 2 ya da daha çok hastalığı olanlar var.
Bunlar tam bir risk etkeni olarak görülüyor. Gençlerin de ilgi etmesi gerekiyor. Bir de çok virüs yükü olunca ne oluyor bilmiyoruz. Bunlar daha sonra çıkacak. Herkes amacıyla mühim bu hastalık.
Öte yandan, Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, çocuklarda da birtakım virüs vak’alarının bulunduğuna ilgi çekerek, her yaş grubu amacıyla de çok ilgili olunması lüzumluliğinin altını çizdi.
Kaynak:gonuldostlar.net
Sponsorlu Bağlantılar
Hiç yorum yok:
comments